Bir yasanın hikayesi

9 Kasım 2010 0 Yazar: Musa Savaş

Bilişim suçları konusu uzun süredir tartıştığımız bir konudur. Özellikle geçtiğimiz yılın son çeyreğinde araştırmacı gazeteci ağabeylerimizin çocuk pornosu ve sanal dolandırıcılık olayları ile gündeme getirdiği ve tek suçlu ilan ettiği internetin artık yasası da çıktı. Erken seçim kararından sonra yeni meclise kalacağını düşünüyorduk. Fakat AK Parti hükümeti 4 Mayıs Cuma günü bu yasayı çıkarmış. Yasanın tam adı :”İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi”. Bu yasanın hikayesini konuya hakim olduğuna bizzat şahit olduğum CHP Uşak Milletvekili Osman Çoşkunoğlu’ndan gelen bir e-posta ile öğrendim. Sayın Çoşkunoğlu bu yasanın hikayesini şöyle anlatıyordu:

“Sayın Savaş,

Cumhurbaşkanı, seçim, Anayasa değişiklikleri yanında TBMM’de gözden kaçmaması gereken başka gelişmeler de oluyor.

4 Mayıs Cuma öğlen saatlerinde AKP hükümeti aniden önemli bir yasayı gündeme getirdi.  Ulaştırma Bakanı Sayın Binali Yıldırım benimle yasayı orada hızla görüştü.  CHP olarak engelleme yapmamızı bekliyordu.

Bir karar vermek için sadece birkaç saatimiz vardı. Bakan ve bürokratları ile beraber oturduk tartışmaya. Tasarıyı, birkaç ay önce ilk ortaya çıktığında enine boyuna incelemiştim. Üç ana konuda itirazım vardı:

1.Tasarıya göre, bu konuda yaptırım yetkileri Telekom Kurumu içerisinde Telekom İletişim Başkanlığı’na (TİB) veriliyordu. Bunu sakıncalı buluyor, sivil toplum örgütlerinin de katkı ve yetkisi olmalı görüşünü savunuyordum. Bu konuda anlaştık ve bir süredir etkisiz hale getirilmiş olan Internet Kurulu’nun tekrar kurulması ve TİB’in onlardan görüş alması konusunda bir madde ekleyen ortak bir önerge vermeye karar verdik.

2.Tasarının 8. maddesi, TİB’e sakıncalı bir siteye erişimi engelleme yetkisi veriyordu. Mahkeme kararı olmadan böyle bir yetkinin sakıncasını belirttim. Bakan bürokratlarına bunu sorunca onlar da “erişimi kesilen site mahkemeye başvurarak itiraz edebilir” dediler. O sıkışık zamanda benim bunu teyit olanağım yoktu. “O zaman ben kürsüye çıkar, bunu sizin teminatınız olduğunu söylerim, yarın siz sorumlu olursunuz” dedim bakana. Olur dedi.

3.Tasarının 9. maddesi hakaret gibi konularda cevap hakkı üzerineydi. Tüm bilişim suçlarını kapsama iddiası olmayan, hemen hemen tamamen porno üzerine odaklanmış olan bu yasada böyle bir madde uygun düşmüyor. Ayrıca, sansür kapısını da açabilir. Bakan bu konuda pek bir şey diyemedi. Zaten bu madde bakandan gelen ilk tasarıda yoktu, sonradan komisyonda (muhtemelen başbakanın talimatıyla) eklenmişti, dolayısıyla bakan hem savunamıyordu hem de karşı çıkamıyordu.

Ayrıca, bu yasa tasarısının hem geçen Aralık ayında – bilişim suçları üzerine bambaşka bir yasa tasarısı aylardır tartışılırken –  aniden ortaya çıkışı hem de böylesine sıkışık bir ortamda birden gündeme getirilişi rahatsızlık verici ve kuşku uyandırıcı.

Sonuç olarak, ekte yolladığım yasa tasarısı, bir madde eklenerek Cuma günü, bizim itirazlarımıza karşın kabul edildi ve yasalaştı.”

Sayın Çoşkunoğlu gönderdiği e-postanın ekine söz konusu yasayı ve anlattıkları ile ilgili bazı dokümanları da koymuştu. Yasa ile ilgili detayları önümüzdeki haftalarda sizlerle paylaşacağım.

(Bu yazının bir kısmı 13 Mayıs 2007 tarihli Para dergisinde yayınlanmıştır.)