Çocuklarımız bilgisayar başında kaç saat geçiriyor?

18 Eylül 2011 0 Yazar: Musa Savaş

Eylül ayında Türkiye’nin kent nüfusunu temsil eden 11 il merkezinde MasterCard tarafından yapılan araştırmanın sonuçları dikkatimizi çekti. MasterIndex Okul Dönemi isimli araştırma bir çok konuda bazı ipuçları verirken özelikle öğrenci ve velilerin bilgisayarla olan ilişkisini de gözler önüne sermesi açısından dikkate değer.

Araştırma sonuçlarına göre, katılımcıların yüzde 51’inin evinde bilgisayar var. Üst gelir grubunun yüzde 87’sinin evinde bilgisayar bulunurken bu oran düşük ekonomik seviyede yüzde 26’ya düşüyor. Kısacası, sosyo ekonomik seviye düştükçe evde bilgisayar bulundurma oranı da düşüyor. Evinde bilgisayar bulundurma oranlarını bölgesel olarak ele aldığımızda en yüksek bölge yüzde 64 ile Ege Bölgesi, en azı ise yüzde 27 ile Karadeniz. Ege bölgesinin Marmara’nın önünde yer alması oldukça dikkat çekici bir durum.

Çocuklarımız bilgisayar başında kaç saat geçiriyor şeklindeki sorularımızın da cevabını bu araştırmada kısmen buluyoruz. Araştırmaya göre, ilköğretim çağındaki çocuklar yaklaşık 2,5 saatlerini, lise çağındaki çocuklar ise ortalama 3 saatlerini bilgisayar başında geçiriyor. İlköğretim öğrencilerinin yüzde 14’ü bilgisayar başında hiç zaman geçirmezken bu oran lisede yüzde 1,7’ye düşüyor.

Söz konusu bu araştırmaya göre öğrencilerimiz bilgisayar başında ortalama 2,5 – 3 saat kalıyorlar. Bu ortalamanın üsütnde vakit geçirenlerse daha çok Marmara ve Ege bölgesinden çıkıyor. Araştırmanın dikkat çeken sonuçlarından biri olan bu sonuçlara göre üst ve orta gelir grubuna mensup, Marmara ve Ege Bölgesi’nde yaşayan ilköğretim ve lise öğrencilerinin daha çoğunun, diğer öğrencilere kıyasla “5 saatten fazla” zamanını bilgisayar başında geçirmesi. Diğer sosyo ekonomik seviyelerde ya da bölgelerde “çocuğum 5 saatten fazla zamanını bilgisayar başında geçiriyor” diyen bulunmazken,  Marmara ve Ege’de bu şıkkı seçenlerin oranı yüzde 20’lere ulaşıyor.

Çocuklarının bilgisayar başında geçirdiği vakit hakkında aileler ne düşünüyor diye baktığımızda araştırmada bununla ilgili sonuçları da buluyoruz. Araştırmaya katılan ailelerin yüzde 50’si çocukların bilgisayar başında tam olması gerektiği kadar, yüzde 6’sı gerektiğinden az, yüzde 44’ü ise gereğinden fazla vakit geçirdiklerini söylüyor.

Rakamlara bakıldığında her şey yolunda görünüyor. Fakat bu tür araştırmaların daha sık ve daha geniş alanları kapsayacak şekilde yapılarak sonuçlarının gerçekliğe daha yakın olması sağlanmalı. Diğer taraftan bilgisayar, çocuk, aile üçgeninde en büyük sorumluğun aileye düştüğünü de bir kez daha hatırlatalım.

Windows 7 geldi

Microsoft’un en son çıkardığı işletim sistemi Windows 7 sessiz sedasız hayatımıza girdi. Haklarını yemeyelim. Bazı etkinlikler yaptılar. Fakat Windows 95 ve onu takip eden diğer işletim sistemlerinin çıkarıldığı dönemlerdeki yapılan gürültüyü hatırlayınca Windows 7’nin tanıtım çalışmaları pek bir sönük kaldı.

Gerçi edindiğimiz bilgilere göre Windows 7’nin Türkiye’deki tanıtımı için 5 milyon dolarlık bir bütçe ayrılmış. Fakat şu ana kadar yapılanlara bakıp alt alta topladığımızda bu rakamın oldukça uzağında kalıyoruz. Belki de biz bir şeyleri atlıyoruz. Fakat Vista’ya göre kullanıclara daha sıcak geldiğini gördüğümüz Windows 7’e Microsoft’un daha fazla eğilmesi gerektiğini düşünüyoruz.

Microsoft Windows 7’nin tanıtımı için diğer ülkelerde neler yaptı diye baktığımızda da aynı sonuca rastlıyoruz. Yani eski gürültüsünden uzak bir tanıtım yolu izliyor. Neden böyle bir yöntem takip ettiğini kendi kendimize sorduğumuzda verdiğimiz cevap şöyle: Microsoft zaten bir çok ürününü daha kaynağında satıyor. İşletim sistemi aldığımız bilgisayara yüklü geliyor. Yani bilgisayar üreticilerine işletim sistemini satarak maliyetini bilgisayarın maliyetinin içine koyuyor. Dolayısıyla birelere yönelik pazarlamanın maliyetinden kurtuluyor. Bu yüzden marketlerde raflarda satılan işletim sistemi oranı oldukça düşük.

Anlayacağınız bilgisayar üreticileri ile yapılan anlaşmalar yeterli. Kim uğraşacak tek tek bir sürü tüketici ile.

(Bu yazının bir kısmı 1 Kasım 2009 tarihli Para dergisinde yayınlanmıştır.)