Yeni oyuncağımız: iPad

26 Kasım 2010 0 Yazar: Musa Savaş

Apple bizleri bir yıl merakta bıraktıktan sonra iPad’i geçtiğimiz aylarda piyasaya sürdü. Ürünün satışa çıkarıldığı ilk gün 300.000 adet sattı. Apple, Steve Jobs CEO’luğunda çıkardığı tüm yeni ürünlerde herkesi kıskandıracak bir başarı yakaladı.

Steve Jobs bunu nasıl yapıyor? Aslında çok basit fakat sabır isteyen yöntemleri kullanıyor. Öncelikle çıkartmayı düşündükleri ürünlerle ilgili daha hiçbir şey yokken bir sene öncesinde başlayarak dedikodu çıkartıyorlar. Dolayısı ile reklama gereksinim duymadan insanların ilgisini çekmeyi başarıyor. Geçmişten günümüze Apple’ın çıkarttığı ürünlerin kalitesi de üstüne eklenince çıkış gününde şaşırtıcı izdihamlar kaçınılmaz oluyor.

İkinci olarak, ürünleri piyasaya çıkmadan birkaç gün önce, az sayıdaki eleştirmene ürünlerini gönderen Apple, bu sayede bütün dünyanın ürünle ilgili objektif olduğu düşünülen bilgileri kendi seçtiği yazarlardan edinmesini sağlıyor. Tabi bu durumda ne kadar objektif olunabileceği tartışma konusu, zira bir dahaki ürün piyasaya çıkacağı zaman bu şanslı eleştirmen grubunun içinde olup olmayacakları büyük oranda yaptıkları olumlu ya da olumsuz eleştirilerle ilişkili oluyor.

Öte yandan Apple’ın şimdiye kadar çıkardığı ürünlerde müşterilerini kalite açısından hayal kırıklığına uğratmamış olması ürünün başarısında büyük bir rol oynuyor. Firmanın iPhone ve iPod Touch ile edindiği tecrübe ve geliştirdiği teknoloji iPad’in rakipleri karşısında bir adım öne geçmesini sağlıyor.

Peki, ürünler kaliteli, pazarlama stratejisi iyi yürütülmüş ancak fiyatlar da aynı oranda kullanıcı için uygun mu? Apple her zaman çıkarttığı ürünlerde muadil ürünlere göre en yüksek fiyatı uygulayan şirket. Hal böyleyken bu kadar çok satışın altında farklı nedenler çıkıyor. Örneğin Türkiye’de iPhone’un satışa çıkışı o kadar gecikti ki insanların merakı isteği gün geçtikçe arttı. Amerika’dan getirtebilenler neredeyse el üstünde tutulur hale geldi. Kendi reklamını kendi yaptı.

Konumuz olan iPad’e dönersek; iPad iyi has da bakınca bunu kim taşıyacak diyor insan. O nedenle iPad’in satış stratejisini gelişmelere bakarak ilerleyen zamanda bayanlar üzerine kuracağını düşünüyorum. iPad ortalama bir bayan çantasının içine rahatlıkla sığacak boyutlara sahip. Kullanım açısından da bilgisayar rahatlığını verecek gibi de durmuyor. Hal böyleyken erkekler şunu düşünecek eğer yanımda ekstradan çanta taşıyacaksam neden minibook ve ya diz üstü bilgisayarımı almayıp onun yerine bu kadar parayı vereyim. Ancak şıklığa bayanların erkeklerden daha fazla önem verdiği kesin, ağırlık konusunda da bayanlar için kullanışlı ekstradan çantaya da gerek yok o zaman iPad bayanların en sevdiği ürün halini alacak gibi duruyor.

(Bu yazının bir kısmı 11 Ağustos 2010 tarihli Star Kıbrıs gazetesinde yayınlanmıştır.)