Bilişimde hareket Ankara’dan başlar

Bilişimde hareket Ankara’dan başlar

20 Ekim 2020 0 Yazar: Musa Savaş

Geçtiğimiz hafta bilişim sektörünün kalbi Ankara’da attı. Aslında bilişimin kalbi genel olarak hep Ankara’da atıyor. Çünkü karar vericiler Ankara’da. Geçtiğimiz hafta Ankara’daki iki etkinlikte konuşulanlar 2017 yılındaki bilişim sektörünün nasıl hareketleneceğinin habercileri.

İlk olarak TELKODER’in (Serbest Telekomünikasyon İşletmecileri Derneği) 9. Olağan Genel Kurulu’ndan bahsedelim. TELKODER üyesi alternatif işletmecilerin yöneticileri başta olmak üzere; Turkcell CEO’su Kaan Terzioğlu, Vodafone CEO’su Colman Deegan, Türk Telekom CEO’su Dr. Paul Doany ve Türksat Genel Müdür Yardımcısı Abdülkadir Şener’in de katıldığı genel kurul toplantısı gündemi kapsamında ilgili şirketlerin yöneticileri, “Türkiye’de Elektronik Haberleşme alanında fiberin önemi” ve “Türkiye’de Elektronik Haberleşme alanında atılım için neler yapılması gerekir?” başlıkları kapsamında önemli açıklamalarda bulundular. 14 yıldır ortaya koyduğu başarılı çalışmalarla telekomünikasyon sektörüne önemli katkılar sağlayan TELKODER’in genel kurul toplantısına, geçmişte çok sert mücadeleler de yaşadığı Türk Telekom’un CEO seviyesinde katılım göstermesi dikkat çekti.

TELKODER 9. Olağan Genel Kurulu’nun açılış konuşmasını yapan TELKODER Başkanı Yusuf Ata Arıak, Türkiye’nin 2023 vizyonu odağında telekomünikasyon sektörünün kritik alanların başında geldiğine dikkat çekerek, Türkiye’nin gücüne güç katmak için telekomünikasyon işletmecilerinin ortak akılla bir araya geldiklerini belirtti. Devletin desteğinin de sağlanmasıyla 2017 yılında sektör ve ülke adına atılımlar yaşanacağına dikkat çeken Arıak, “Hem devlet kurumlarımızca hem de sektör uzmanları tarafından hesaplandığında, yüksek hızda internet ve 4.5G ile sonrasındaki 5G hizmetlerinin sağlıklı verilebilmesi için kritik önem taşıyan fiber altyapının en azından 4 kat artırılması gerekiyor. Bu yatırımı da ayrı ayrı şirketlerin yapması durumunda 15-16 milyar dolarlık büyük bir yatırım kaynağı gerekiyor. Ancak şirketler bir araya gelerek bu yatırımı ortak olarak yaptıklarında yatırım maliyeti 4-5 milyar dolar seviyesine kadar düşüyor. İşte bu noktada TELKODER olarak Türkiye’nin geleceğini de düşünerek sorumluluk aldık ve sektörün önemli işletmecilerini Ortak Altyapı Şirketi çatısı altında toplamaya odaklandık. Devletimizin de verdiği desteğin somut sonuçları olarak da gerekli yasal düzenlemeleri 2017 yılında hızlıca çıkartarak önümüzü açacağına inanıyoruz” dedi.

Bir gün sonra Türkiye Bilişim Derneği (TBD) tarafından yapılan 33. Ulusal Bilişim Kurultayı’na ise Başbakan Binali Yıldırım’ın konuşması damgasını vurdu. Binali Yıldırım, konuşmasında 2017 yılını ‘Bilişimde Gelişim Yılı’ olarak ilan ettiğini açıkladı. Yıldırım konuşması şöyle sürdürdü: “Ana muhalefet partisinden de başlangıçtaki duruşunu muhafaza etmesi toplumun beklentisiydi. Darbecilerin mağduriyetinden söz etmek, açıkçası şehitlerimizin ruhunu incitiyor. Onların yakınlarını incitiyor. Darbeciler elbetteki hesabını sonuna kadar verecek. Türkiye bir hukuk devleti. Beka meselesi olunca orada siyaset biter. Bizim milletimiz bunu görmek istiyor. Türkiye Bilişim Derneği Başkanı hakikaten güzel şeyler söyledi, Türkiye’nin bilişimle ilgili geleceğine yönelik, bizimde mutabık olduğumuz önemli şeyler söyledi. Şimdi artık savaşlar tankla, tüfekle olmuyor. Savaşlar bilgiyle oluyor. Arap Baharı dediğimiz Kuzey Afrika’da başlayan ve bölgeye yayılan hareketlerde de bilişimin önemli rolünü gördük. Gezi olaylarında bilişimin nasıl aymazca nasıl terörü teşvik eder şekilde kullanıldığına şahit olduk. Türkiye’de üretilen verilerin Yüzde 80’ni dışarıda depolanıyor. Sorunumuz olduğu zaman bu verilere ulaşımda güçlük çekiyoruz. İş işten geçtikten sonra elimize geçen verilerinde bir faydası olmuyor. Çok kısa bir süre önce veri merkezlerinin kurulması ve teşvik edilmesine dair KHK’da Doğu ve Güneydoğu bölgelerinin geliştirilmesi cazibe merkezi oluşturulmasına yönelik aldığımız kararlar içerisinde bunu da dahil ettik. Olabilecek her türlü desteği verdik. Kuracaklar çalıştıracaklar ve verilerimizi içeride tutacağız. Bunu yaptığınız zaman dünyanın en bilinen içerik sağlayıcıları da oraya gelecekler. Bunların ideolojik bir problemi yok. Bunların ürettiği verileri kullananların ideolojik problemi var. Veri elimizin altında olunca tabi siber güvenlik konusunda, bilişim yoluyla ülkemizi tehditlerde olsun inisiyatif bizde olacak. 2017 yılı madem bilişimde bir hamle yılı olacak bunu canı gönülden kabul ediyorum. 2017 yılını da “Bilişimde Gelişim Yılı” olarak buradan ilan ediyorum.”

Sonuç olarak diyebilirim ki 2017 yılı bilişim sektörü açısından çok hareketli dolayısıyla da bereketli olarak geçecek. Şimdiden tarihe not düşelim.

(Bu yazının bir kısmı 11 Aralık 2016 tarihli Para dergisinde yayınlanmıştır.)