Keşke 10 saniyeliğine Başbakan olsam
Hikayeyi belki bilirsiniz. İstanbul henüz fethedilmemiş, Bursa’nın başkent olduğu Osmanlı yılları. Bursalının biri çok acıkmış ve yakınındaki şeftali bahçesine dalmış. Tam karnını doyururken bahçenin sahibi bunu yakalayıp öldüresiye dövmüş. Dayak yiyen adam o dayağı hiç unutmamakla birlikte önüne gelen her yerde “Keşke padişah beni çağırsa ve asasını havaya atsa. O asa yere düşene kadar padişah ben olsam.” Bu cümleleri o kadar çok sarf etmiş ki padişahın kulağına gitmiş. Padişahta bunu çağırıp isteğini yerine getirmiş. Adam asa yere düşene kadar tek bir emir vermiş: “Tüm Bursa şeftalileri halkın malıdır!”
İnterneti gazete dergi okumak için kullanıyoruz
TÜİK’i duymuşsunuzdur. Türkiye İstatistik Kurumu olan TÜİK’den bahsediyorum. TÜİK, “2008 Yılı Hanehalkı Bilişim Teknolojileri Kullanım Araştırması Sonuçları” isimli bir araştırma yapmış. Araştırma 2008 yılı Nisan ayı içerisinde yapılmış.
Her hafta 16 bin dizüstü kayboluyor
Dizüstü bilgisayar hayatımızın vaz geçilmezlerinden oldu. Özellikle iş dünyası çalışanlarının neredeyse tamamı bu taşınabilen sevimli teknolojik cihazları kullanır oldu. Tüm dünyada geçtiğimiz yıl çeşitli kurum ve kuruluşların aldığı dizüstü bilgisayar adeti tam 63 milyon. Diğer bir deyişler şirketler çalışanları için 63 milyon dizüstü bilgisayar almış.
e-ticaret ergenlik döneminde
Ben demiştim kolaycılığına kaçmak istemesem de bir öngörümün daha gerçekleşmeye başladığını görmekten mutluyum. Fakat bu mutluluk çok buruk. Çünkü insanlar işlerini kaybediyor ve mutsuz tüketici kitlesi oluşuyor. Bu durumda bilişim sektörüne olumsuz yansıyor.
Otomatik geçiş çilesi
Hatırlarsanız yaklaşık iki yıl dört ay önce, 2 Nisan 2006 gece yarısı Boğaziçi Köprüsündeki nakit gişeleri kaldırılmış ve tüm gişeler OGS (Otomatik Geçiş Sistemi) ile KGS’ye (Kartlı Geçiş Sistemi) dönüştürülmüştü. Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’nde ise sadece dört tane nakit gişesi bırakılmıştı. Bu uygulama, İstanbul’un çevresindeki diğer otoyol gişelerinde de hayata geçirildi.