Yazılım sadece kod yazmak mıdır?

19 Ekim 2011 0 Yazar: Musa Savaş

Aldığım bir e-postada okurumuz serzenişte bulunuyordu. Yazdığı e-postanın özeti sayılacak cümleleri şunlardı: “…Kurtuluş yazılımda diyorsunuz. Bakıyorum her konuda birileri bir şey yazmış. Tamam. Yazılım işine girelimde ne yazalım?” Gerçi okurumuz bu serzenişinde kısmen haklı. Fakat kısmen de haksız. Çünkü yazılım sektörüne çok dar bir pencereden bakıyor. Onu suçlamıyorum. Çünkü bilgisayarlar hayatımıza girdiğinden beri yazılım konusunda herkeste genel olarak şöyle bir algı oluştu. Yazılım denince öncelikle işletim sistemi ve ofis programları olarak algılıyoruz. Cep telefonlarının hayatımızdaki yeri yakınsamanın verdiği itici güçle mobil bilgisayarlara dönüşmesi mobil yazılımlar kavramını da algımıza yerleştirdi. Yazılım denince genelde bu üç segmenti algılıyoruz.

Oysa yazılım çok büyük bir dünya. Yazılım yapın derken gidin işletim sistemi yazın demiyorum. Gidin bir platform üzerinde yeni uygulamalar geliştirin. ERP (Kurumsal Kaynak Planlaması), CRM (Müşteri İlişkileri Yönetimi), PLM (Ürün Ömrü Yönetimi), SCM (Tedarik Zinciri Yönetimi), SRM (Tedarikçi İlişkileri Yönetimi) ve daha bir çok alanda o kadar çok uygulamaya ihtiyaç duyuluyorki tahmin bile edemezsiniz.

Bu konularda uygulama geliştirebilmek için ister önce platformunuzu yazın, isterseniz dünya da genel kabul görmüş birkaç tane platformdan biri ile anlaşın. Kendi platformunuzu yazma seçeneğini çok önermiyorum. Çünkü çok ciddi bir yetkinlik ve zaman gerektirmesinin yanı sıra güçlü bir sermaye de istiyor. Hızlı yol almak için mevcut platformlardan biri ile anlaşılıp yukarıda saydığım konularda ihtiyaca istinaden katma değerli uygulamalar geliştirip ciddi paralar kazanabilirsiniz. Bu sürecin en zor tarafı müşteri bulmaktır. Çünkü önce müşteriyi bulup sonra uygulamayı geliştireceksiniz. Aslında müşteri yok değil bir hayli var. Fakat herkes doğal olarak problemleri en aza indirebilmek için referansı olan firmalarla çalışmak istiyor. Sizlerin müşteriyi ikna etmek ve kendinizi göstermek gibi kritik bir eşiğiniz var. Bunu aşarsanız gerisi kendiliğinden gelir.

Tüm bu anlattıklarıma örnek gösterebileceğim bir firma var: Elsys. Elsys’in Genel Müdürü Savaş Komban ne yaptıklarını şöyle anlatıyor: “Biz, kurumsal yazılım uygulamaları alanında önde gelen firmalardan biri olan SAP’nin iş ortağıyız. Bir SAP projesi yaparken, uygulama, geliştirme, danışmanlık, bakım ve destek hizmetlerinin hepsini Elsys üstleniyor. SAP çözümlerini çok yönlü ve esnek bir iş platformu olarak kullanan Elsys, bu platformun üzerine kendi katma değerli iş çözümlerini konumluyor. Gerçek katma değer, bu platformun üzerinde tüm dünyaya hitap edebilecek uygulamaları geliştirebilmek oluyor ki Elsys bu konuda benzersiz bir deneyime sahip bulunuyor.”

Elsys, aralarında Almanya, ABD, İngiltere, İsrail, Mısır, BAE, Suudi Arabistan, Tayland, Endonezya, Çin, Japonya, Avustralya ve Güney Afrika’nın da bulunduğu 38 ülkede çeşitli stratejik projelerin danışmanlığını yürütüyor.

Yurt dışına yapılan projelerin yazılım lisans bedelleri, her projenin özelinde belirleniyor; ancak, katma değerin önemli kısmı Türkiye’de kalıyor. Elsys’in cirosunun yüzde 90’ından fazlasını SAP platformu üzerine konumladığı kendi çözümleri oluşturuyor. Dolayısıyla, yüzde 90’ın üzerinde ülkemize kalan bir katma değerden bahsedebiliriz ki bu oran, diğer pek çok sektörde ulaşılması imkansız bir katma değer oranıdır.

Bu örnek ile yazılama yatırım yapmak isteyenlere bir nebze de olsa yeni bir pencere açabildiğimizi umut ediyorum. Unutmayın yazılım yaparken kod yazmak işin sadece küçük bir parçası. Önemli olan işi keşfedip, katma değerli uygulamayı yazmadan önce işinizi sağlam modellemeniz gerekiyor.

(Bu yazının bir kısmı 8 Ağustos 2010 tarihli Para dergisinde yayınlanmıştır.)