Babalık dünyada en zor zanaat!
Babalık dünyada en zor zanaat!
5 yaşından itibaren erkek olmayı öğretirler; duygularını gizlemeyi öğretirler, bunlar ayıptır, erkek adam yapmaz!
Lise-üniversite çağlarında, duygularının en tavan yaptığı dönemde, artık duygular büyük ölçüde dizginlenmiştir, sevdiğini söyleyemez ama kızgınlığını göstermek serbesttir, hatta makbuldür!
Bir çok erkek sevdiğini bile söyleyememiştir aşık olduğu kişiye, sanki seni seviyorum demek ayıptır!
Bu çelişki içinde bir de askere gider, aşağılanmanın, sıradan olmanın, emir kulu olmanın eğitimi verilir. Erkeklik, duygularından bağımsız en acımasız emirleri de yerine getirmektir artık, 5 yaşında başlayan eğitim tamamlanmıştır.
Baba’nın dediği olur, tartışılmaz, mantık aranmaz!
Babanın kararları genelde duygudan yoksun görünür, çünkü ona duyguları göstermenin kötü olduğu öğretilmiştir. Bu zayıflıktan gelir!!
Böyle büyür bizim ülkenin erkekleri, okumuşu da, cahili de.
5 yaşında, bir gün sıranın kendisine geleceğini bildiği, bir sultanlık gibi devir alacağı babalığı beklemiştir.
Kendi babasında eleştirdiği bir çok şey yapmak istemez aslında, derinde bunu bilir hisseder çoğu, ama hiç kolay değildir değişmek, 5 yaşına dönmek mümkün değildir ki!
Yapabilse… Daha duygusal, daha adaletli olmak ister ama asıl sorun nasıl yapacağını bilememesidir, ister ama yapamaz.
Çünkü sevmek için sevilmek, sabır etmek için sabır gösterilmek, güvenmek için güvenilmek gerekir, 5 yaşında da!
Bu mücadele devam eder gider, kimisinde ömür boyu, kimisinde bir süre, çoğu hayatın akışına bırakır kendini ve kendisinden beklenildiğini düşündüğü gibi davranır; hoyratça!
Bunlar zamanı gelir başbakan olur, asker olur, polis olur, öğretmen olur, yönetici olur!
Hep bir baba gibi davranmak ister, kısaca anlatmaya çalışır, duygularını ifade etmeyi pek bilmediğinden, karşı çıkışlarda nasıl mücadele edeceği öğretilmediğinden dinlemeyi de beceremez ve sertleşir…
Sen nasıl anlamazsın beni, ben sana anlatmasını bilirim der ve elini kaldırır!!! Yapabileceği en sert güç gösterisini yapar!!
Babalık her şeyden önce sevmektir, dinlemektir, anlamaktır ve doğruyu aramaktır! Sonunda bir bedel ödenecekse çoğunu ödemeye hazır olmaktır.
Bedel ödetmek babalık değil, zorbalıktır, nasıl ve kim yaparsa yapsın! İzin verilmemesi gerekir!
Bütün babaların babalar günü kutlu olsun!
(Bu yazı değerli arkadaşım Veli Tan Kirtiş tarafından 16 Hairan 2013 tarihindeki Babalar Gününde yazılmıştı. Ne yalan söyleyeyim, bir gazeteci olarak böyle bir yazı yazamamış olmaktan dolayı kendisini çok kıskanmıştım. O gün kendisini arayıp “Kalemine sağlık” demiş ve gelecekte bir gün yayınlayacağımı söylemiştim. O gün, bugünmüş. Dün kendisini arayıp bu yazıyı tekrar hatırlattım ve yayınlamak istediğimi söyledim. Sağolsun beni kırmadı. Teşekkür ederim. Tekrar kalemine sağlık Veli Tan.)