Bitcoin ne olacak?
Geçtiğimiz hafta Barselona’da (İspanya) Mobil Dünya Kongresi vardı. Söz konusu etkinlikle ilgili ülkemizdeki tüm medya araçlarında yüzlerce haber çıktı. Dolayısıyla etkinlikle ilgili bir şey yazmayacağım. Bu hereketimi etkinliğe önem vermediğim şeklinde algılamayın lütfen. Ben bilişimin geleceğinin ekonomiye dayandığını ve bu yüzden bilişim ekonomisinin en önemli değer değişim aracı olmaya aday Bitcoin’deki bazı gelişmeleri geç olmadan sizlerle paylaşmak istedim.
Başkanlığa geldiği günden beri aldığı kararlarla tüm dünyada her zaman gündem olan ABD Başkanı Trump’ın Bitcoin’e olumlu bakması ortalığı hareketlendirdi. Artışlar yüzde 100’ü geçti. Şimdi herkes “Bitcoin’in geleceğinde neler var?” diye tartışıyor. Hatta daha da ileri gidilerek “Bitcoin ABD dolarının alternatifi olacak mı?” sorusuna cevap aranıyor.
Tabii ki tüm bunlar Bitcoin’in yasal olup olmadığı tartışmalarını da daha fazla gündeme getiriyor. Gerçi Bitcoin hayatımıza girdiği günden beri yasal olup olmadığı tartışılan bir konuydu. Fakat son günlerde yukarıda bahsettiğim tüm sorular hep birden tartışılıyor. Bunlara sebep olan olayları biraz açalım. Çin Halk Bankası’nın geçen ay aldığı Bitcoin işlem ücretlerini artırma kararları, NASDAQ ve NYSE’nin Bitcoin’e burun kıvırmasına rağmen Trump’ın yasallığını destekleyiciliği çorbanın tuzu biberi oldu. İlginç olansa CNN’in yayınladığı “Bitcoin nerede yasal?” haritası. Bu haritaya göre Bitcoin ABD’de yasal durumda. Ayrıca Türkiye, İran, Güney Afrika, Balkan ülkeleri dışındaki tüm Avrupa’da Bitcoin yasallığını koruyor. Çin’de ise “tartışmalı” kategorisinde. Bunun sebebi Bitcoin Mining (Bitcoin veri madenciliği) konusu ve Çin Halk Bankası’nın Bitcoin’e bakış açısı.
ABD Merkez Bankası FED tüm bunlara nasıl bakıyor derseniz, şöyle özetleyelim. FED’in kararları, açıklamaları ve küresel raporları da tabii ki Bitcoin’in parasal seyrini tamamen etkiliyor. Buna rağmen, Bitcoin’in protokolleri FED’in para politikalarından daha saydam, şeffaf durumda. Yani, Bitcoin’in neyi artıracağını, neyin düşüreceğini borsa departmanları ve ekonomistler, daha sağlam tahminlerde bulunabiliyorlar. Bitcoin protokollerini ise daha çok Çin’deki BTCC kurumu etkiliyor. BTCC, kriptolu paralar konusunda değişim programları sağlayan bir platform. Bitcoin-Litecoin değişimleri önerebiliyor, ödeme işlemleri oluşturabiliyorlar, Bitcoin Wallet denen sistemi çalıştırıyorlar.
Bitcoin’in 2015 değerlerine bakıldığında, Çin piyasasının Bitcoin ile doğru orantıda yükselişe geçtiğini görebiliyoruz. Geçtiğimiz dönem, meydana gelen yüzde 7’lik düşüş, Çin piyasasında ve Çin’in marka değerinde de aynı miktarda düşüşe neden olmuştu. NASDAQ ve BTCC de aynı görüşü paylaşarak, Bitcoin işlem araçlarının, kriptolojisinin, veri madenciliğinin merkezi Çin olduğu için Bitcoin’in düşüşü ve yükselişi direkt olarak Çin’in ekonomisini etkiliyor. Yani Bitcoin değer kazanırsa ABD kaybediyor, Çin ise değerleniyor.
Bitcoin’in 1.300 dolarlara çıkması, Çinli markaların değer kazanması, algoritmaların, yani Bitcoin Mining’in Çin’in elinde olması, Çin markalarından genellikle Data Mining Client’larının çıkması, Çin’in endüstriyel, ekonomik yükselişini gösterse de, özellikle NYSE ve The Bank of America Bitcoin’in pasta dilimlerini Çin’e bırakmama konusunda ısrarlı. Dolayısıyla Trump’ın Bitcoin’in bir dolar alternatifi olarak sayıp saymaması konusunda söyleyecekleri çok önemli. Öngörüler, Trump’ın Bitcoin’in ABD dolarına alternatif olmasını isteyebileceği yönünde.
Umarım ülkemiz parasal politikalarına karar verenler Bitcoin’i yakından izliyorlardır. Ülkemizde hâlâ yasal olmadığını hatırlatalım.
(Bu yazının bir kısmı 5 Mart 2017 tarihli Para dergisinde yayınlanmıştır.)