Türk Telekom Grevinin Analizi

14 Aralık 2010 0 Yazar: Musa Savaş

Telekom sektörü değişiyor. Hem teknolojisi değişiyor, hem iş yapma modelleri. Özellikle 1990 sonrasında teknolojideki başdöndürücü değişim hızı, bu alanda rekabetin de artmasını getirdi. Tabi bunun bir nedeni de özelleştirmeler ve serbestleşme. Etkileri dünyanın her ülkesinde görülüyor.

Türk Telekom grevi 1 aydan uzun süredir devam edince, nedenlerine farklı bir açıdan bakalım dedik. Başka ülkelerde neler oluyoru inceleyince de, aslında Finlandiya (Telia Sonera ve diğerleri), İtalya (Vodafone), Almanya (Deutsche Telekom) gibi ülkelerde de tam bugünlerde başlayacak olan ya da ertelenen grevler gördük. İlginç olan bu grevlerin çoğunluğunun nedeni şirketlerin eleman sayılarını, işten çıkarmalar ya da taşaronlaşma nedeniyle azaltmaya çalışmaları.

Türk Telekom’daki grevin de görüntüsü farklı değil. Hantal devlet tekelinden, özelleştirilmiş firma olmayı hazmetmiş şirket olmaya gidişte, çalışma veriminin artması için bir yandan yetenekleri farklı elemanlara ihtiyaç varken, diğer yandan da politik nedenlerle şirkete doldurulmuş insan gücünün azaltılmak istenmesi doğal.

Türk Telekom grevi, bu yönde bir gidişin önüne geçmek için yapılıyor gibi gözüküyor. Çünkü Türk Telekom yönetimi, bir yandan sendika kapsamındaki çalışan sayısının 4000 kadar azaltılması yönünde ısrar ederken, diğer yandan sendikalı-sendikasız çalışanlar arasındaki maaş farkı bulunuyor. Sendika ise bu taleplere karşı duruyor.

Dünyadaki çalışan başına gelir yani bir anlamda verimlilik ortalamaları ile bakıldığında, Türk Telekom’un rakamları altlarda yer alıyor.  Özelleştirmenin hemen öncesinde 65.000 olan eleman sayısı, bugünlerde 38.000 ama yine de gelir ile karşılaştırıldığında bir hayli fazla gözüküyor. Telekom sektörü bu konuya yönelik yorumlarında “26.000 kişi çalışmadığında bile, sabotajlara rağmen çok da büyük bir haberleşme sıkıntısı yaşanmadığına göre, eleman sayısı aşırı” ifadeleri ile karşılaşıyoruz.

Ayrıca Türk Telekom’un farklılaşan iş modellerini uygulamak istediği, ana işlevini yaparken, yan işleri taşeronlara devretmek istediği görülüyor. Bunun başında çağrı merkezlerinin şirket dışına alınması geliyor. Geçtiğimiz yıl Siemens’e verilen bu iş, sözleşme süresinin bitişi sonrası, Turkcell’in “GlobalBilgi” firması gibi yan firma üzerinden organize edilmek isteniyor. Yine kulağımıza uzun süredir gelen bilgilere göre, ağ (network) tamiratı gibi işlemlerin dışarıya verilmek üzere Vodafone’da (Motorola ile yaptığı çalışma) olduğu gibi Nortel gibi firmalarla görüşmeler yaptığı biliniyor.

Telekom konusunda uzman gazetecilerden Füsun Sarp Nebil ile vardığımız sonuç; Türk Telekom grevinin, şirket için özelleştirme sonrası en önemli dönüm noktalarından birisi olduğuydu. Bu noktadan sonra şirketin organizasyon ve iş modelleri konusunda başka bir yöne gitmeye başlayacağı izlenimini edindik.

(Bu yazının bir kısmı 25 Kasım 2007 tarihli Para dergisinde yayınlanmıştır.)